Geçen yıl izlediğim bir film geldi aklıma!!
İsmi “ Peaceful warrior” ( içimizdeki savaşçı).
Modern hayatı doyasıya yaşayan ve hırslı bir sporcu olan
genç üniversite öğrencisi, olimpiyatlara çok az bir zaman kala geçirdiği trafik
kazasıyla, ayağını yaralayarak olimpiyattan elenirse ve tam da bu günlerde
bilge bir oto tamircisiyle dostluk kurarsa ne olur? Neler olmaz ki?
Gelelim filme;Dan Millman’ ın hayatından yola çıkarak yazdığı,
çok ses getiren “ way of the peaceful warrior” romanından uyarlanmış.
Film çok etkileyici bir sahneyle açılıyor. Kahramanımızı
yarışmada performansını sergilerken görüyoruz. Halka da son saltosunu atıp yere
indikten sonra sağ bacağı bir sürü
parçaya bölünüyor ve acıyla yere düşüyor, sağ bacağının yarısı kopuyor ve
uzaktan bir temizlik görevlisi elinde süpürgeyle bu parçaları süpürmeye
başlıyor. Yakışıklı sporcumuz ayağa kalkmaya çalışırken yatağa düşüyor ve ter
içinde uyanıyor. Bu rüya bize bir insanın başarısız olma korkusunun bilinçaltındaki
yansımasını gösteriyor.
Okul dışındaki tüm zamanlarını olimpiyatlara çalışarak
geçiren ama bu yoğun tempoyla beraber serseri hayatından, barda vakit öldüren
arkadaşlarından, kondisyonuna zarar veren içki, sigara ve seks gibi
alışkanlıklarından asla vazgeçemeyen Dan, yarışmaya çok az bir zaman kala
geçirdiği bir trafik kazasından sonra bacağında bir metal parçasıyla yaşamak
zorunda kalıyor. Durumu öğrenen olimpiyat heyeti, Dan’i, yarışmadan eliyor. Ve
bu kararla birlikte Dan sadece bacağından değil ruhundan da yaralanmış oluyor.
Tabi bu kadar dibe vuran hırslı gencimiz elbette ki bir mentora ihtiyaç
duyuyor. Socrates adını verdiği bilge oto tamircisiyle Dan’in dostluğu da işte
böyle bir zamanda başlıyor.
Karakterimiz böylece ”socrates” ın da yardımıyla bir arınma
dönemine giriyor. çok şey bildiğini zanneden Dan’e Sokrates ın yanıtı çok
açıklayıcı oluyor:
Socrates: Bildiğinden daha çok düşünüyorsun. Bilgiyle
bilgelik aynı şey değildir.
Dan: arasında ne fark vardır?
Socrates: cam silmeyi bilirsin değil mi? Bilgelik onu
yapmaktır.
Dedikten sonra eline cam silme lastiğini atar ve Dan için “
cilala, parlat” dönemi başlamış olur.
Hayatını olimpiyatlardan altın madalya almak üzerine kurmuş
olan ve bu yüzden kabuslar gören, “mutlu” olamayan Dan süreçten keyif alması
gerektiğini, insanlara yardım etmenin ne demek olduğunu, etrafında kendisinden
,olimpiyat madalyasından daha başka bir dünya olduğunu keşfetmeye başlar.Araba
tamir ederek, ön camları silerek tasavvufi bir arınma ,kendi içindeki sesi
keşfetme sürecine girer.
Socrates basit bir tamirci gibi görünüyor ama göründüğü
kadar da basit değil. Çünkü o işinin keyfiyetini değil insanlara hizmet edişini
önemsiyor. Böylece Dan ve Socrates’ ın dostluğundan başarıya giden kapıya bir
yol aralanıyor. Dan, bu kapıdan girmek için çalışırken öyle bir aşkın bir ruh
haline giriyor ki artık kapı/başarı/ödül onun gözünde tüm değerini kaybediyor.
Her şeyden vazgeçip kendini insanlığın hizmetine adamak istediği noktada
Socrates, Dan’e, asıl insanlığa hizmetin yaralı bacağına rağmen sağlıklı
ruhuyla işini yani sporculuğu yapması olduğunu anlatıyor. Ve Dan kendinden öte
çevresine de faydalı olma bilgeliğini kavradığında gerçekten olgun , aşmış bir
insan özelliğini taşıyor. Bu da kendisine başarıyı yani altın ödülü getiriyor.
Başarısız olma korkusunun ardından geçirdiği trafik kazası
Dan’in başarıya giden bu yolculukta önemli olanın başarıya giden yolda
geçirdiği anlar ve kazanımlar olduğunu deneyimliyor.
Evet üzerine bu kadar
konuştuğumuz ve yazdığımız tüm bu hikaye/yolculuk sadece 2 saat içinde olup
bitiyor. Ve 2 saatin sonunda insan ömrünü-kendi çöplüğünü- sorgulamadan
edemiyor.
İnsan; beynini, yeteneğini, bilgeliğini keşfedebilen bir savaşçı
olmalı doktrinini aklına sokuyor.
Hayatın cilvesi herhalde! Bende bu filmle tanıştığımda bir
trafik kazası geçirmiştim omurgamda kırık oluştuğu için en az 6 hafta yatmam
gerekiyordu. Çok sevdiğim bir arkadaşım da bana filmler getirmişti izlemem için,
içlerinden biri bu filmdi. Filmi izledikten sonraki coşkumu anlatamam!!! İnsanın isterse her şeyi yapabileceğine
enerjisini ve umutlarını düşürmemesi gerektiğine dair inancımı arttırmıştı!!
Herkese hayallerinin peşinden koşup onu yakalayacakları günler
diliyorumJ